top of page

 

 

 

 

Birçokları gibi klişeler üzerinden hareketle anlatılan sanatın, kitaplardaki metinlerin anlattığı sanat kavramı hikayelerinin sığ geldiğine inanan Özgür Mete, 20 yıldır show dünyasında imzasını attığı bütün işlerine bir “sanat eseri” bakış açısıyla yaklaşıyor.

Yaratıcı zekanın ve işlerin ilk başlarda periferik açıdan ele alındığında döngüsel değil de etkisel sonuçlarına göre yorumlanması gerektiğini savunurken, yıllar içerisinde farklı bakış açıları geliştirdikçe, işin içinde mitosların da olması gerektiğinden yola çıkarak; insanoğlunun binlerce yıl içinde gelişen öykülerinin de büyük etkilerinden ilhamla ortaya çıkarttığı her işte kendine has kreatif imzasını ortaya koymaya devam ediyor.

Zaman içerisinde ortaya koyduğu yaratıcı işlere ek olarak da kuram ve kavramların da ötesinde bir şeylerin olması gerektiği tezini savunurken, show dünyasında ortaya çıkartılan her işin “sanat kim ya da ne içindir?” gibi sade bir sorunun çok ötesinde cevaplarının olduğu ve aslında sanatın kozmosun ilk anından bugüne dek varoluşun aslında ta kendisi olduğu inancıyla ama o varoluşun bilinmezliği kadar sanatın da çok daha derin anlamları olduğu varsayımıyla ortaya çıkardığı tüm işlere yaratıcı zekası, ruhu ve attığı imzayla uzun yıllardır alanında fark yaratan isimlerin başında geliyor.

“Belki günümüz konjonktüründe sektörel açıdan ele alınca yapılan tüm işler ticari bir yaklaşıma dokunuyor olsa da aslında güttüğü amaç insanın varoluşunun en temel noktasında” diyerek ortaya çıkardığı ve bundan sonra çıkaracağı her projeye ruhunu katarak eşsiz işlere imza atmaya devam edeceğinin sinyalini veriyor.

bottom of page